Aort işlevi ve yapısı nedeniyle önemli bir arterdir. Kalpten vücuda kan dağılımını sağlayan Aort, bazı durumlarda zayıflayarak balonlaşma meydana getirebilir. Balonlaşpersonın ciddiyeti hayati tehlikeye sebep olabilir.
Bu hastalıklar, genetik olarak aktarılabilen ve damar yapısında bozulmaya yol açan rahatsızlıklardır. Ayrıca, genetik mutasyonlar ve ailevi yatkınlık da anevrizma gelişimini kolaylaştırır.
Ultrason: Abdominal anevrizmaların varlığı ve boyutu hakkında bilgi sağlayabilir. Karın ve sırt ağrıları olan hastalarda abdominal anevrizmanın ve ağrıların nedenleri araştırılabilir.
Anevrizma sonucunda kan basıncı nedeniyle damar katmanlarından sızıntı olabilir ve damar tamamen patlayarak vücutta kanama oluşturabilir.
Aort genişlemesi genellikle damarın belirli bir kısmında kesecik oluşumu şeklinde gelişmektedir, bu sebeple karın veya göğüste gerçekleşmesine göre belirtileri farklı olmaktadır.
Yaşam tarzı değişiklikleri, anevrizma riskini azaltmanın yanı sıra tedavi sonrası sürecin başarısına da katkıda bulunur.
Hamile bayanların hamilelik süreçlerinin son aylarında da gözlemlenen bu rahatsızlık karşısında gereken tedbirlerin alınması ve belirtiler konusunda bilinçli olarak zaman yitirmeden müdahale yapılmasının hayati önemi bulunmaktadır.
Aort anevrizma tedavisine, anevrizmanın çapına ve yerleşimine göre karar verilir. Genellikle five cm’nin altındaki anevrizma genişlemelerinde hasta takibe alınır ve tansiyon kontrolü ve anevrizmanın oluşturduğu yandaş problemlere yönelik ilaç tedavileri başlanır.
Aortun abdominal kısmı aort anevrizmasının en yaygın olarak görüldüğü bölgedir ve bu tip anevrizma sıklıkla abdominal aort anevrizması olarak adlandırılır. Semptomlar hafif olabileceği gibi yırtılmadan önce herhangi bir bulgu da vermemiş olabilir.
Aort anevrizmasında genelde ilaç tedavisi kullanılmaz. Ancak hipertansiyon anevrizma varlığı aort anevrizması nedir riskini ve var olan anevrizmada yırtılma olasılığını arttırdığı için hipertansiyonu olan kişilerde antihipertansif ilaç kullanılabilir.
Possibility artmış olanlarda cerrahi müdahale gerekebilirken, riskin az olduğu grupta acil müdahale gerekmeyebilir. Hazard az olsa da erken teşhis sayesinde anevrizmanın düzenli kontrolleri sağlanmış olur.
Günümüzde, anevrizma hastalarının neredeyse yüzde 90’ında kapalı teknikler kullanılarak anevrizma onarımı yapılabilmektedir. Kapalı teknikler, kasıktaki atardamardan girilerek genişlemiş aort bölgesine içeriden stent yerleştirme veya kaburga aralığından yaklaşık four cm’lik bir kesi yaparak anevrizma olan bölgenin uygun bir yapay damar ile değiştirilmesi şeklinde uygulanabilir.
Endovasküler anevrizma onarımı: Minimum invaziv bir prosedür olan endovasküler cerrahide kateter kullanılır. Aort`a yönlendirilen kateter stent greftin damar duvarına yerleştirilmesini sağlar.
Anevrizma belirtileri balonlaşmaleın boyutuna, konumuna ve patlamasına bağlı olarak değişkendir. Anevrizma yavaş ilerlediğinden herhangi bir belirti göstermeyebilir.